Büyük Ölçekli Firmalar için Siber Güvenlik ve Bilgi Güvenliği Riskleri

Büyük ölçekli firmalar, geniş müşteri tabanları ve önemli miktarda veriye sahip olmaları nedeniyle siber saldırganların birincil hedefleri arasındadır. Bu yazıda, büyük ölçekli firmaların karşılaştığı en yaygın siber güvenlik ve bilgi güvenliği risklerini, bu risklerin neden önemli olduğunu, yaşanmış vaka örneklerini ve regülatif beklentileri ele alacağız. 

Büyük ölçekli firmalarda birçok güvenlik ürünü yazılımı çoğu zaman bulunmaktadır. Sıfır güven yaklaşımını benimseyen büyük firmalar da vardır. Bu durum büyük ölçekli firmaların siber saldırıya maruz kalması yada bilgi güvenliği ihlalleri yaşamasının düşük ihtimal olduğunu düşündürebilir. Ancak maalesef çoğunlukla bu geçerli değildir. Yaşanmış vaka örneklerini referans alarak büyük ölçekli firmaların en çok maruz kaldığı bazı riskler şunlardır.

1. Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT’ler)

Gelişmiş Kalıcı Tehditler (APT’ler), belirli bir hedefi uzun süre boyunca takip eden ve bilgileri çalmayı amaçlayan sofistike siber saldırılardır. Bu tür saldırılar genellikle büyük ölçekli firmaları hedef alır ve karmaşık yöntemlerle gerçekleştirilir.

Yaşanmış Örnek: 2011 yılında RSA Security, bir APT saldırısına maruz kaldı. Saldırganlar, şirketin SecurID iki faktörlü kimlik doğrulama sistemine yönelik kritik bilgileri ele geçirdi. Bu saldırı, RSA’in müşterileri için büyük bir güvenlik riski oluşturdu ve firmanın güvenilirliğine ciddi zarar verdi.

2. İç Tehditler

Büyük ölçekli firmalarda, iç tehditler önemli bir risk oluşturur. Çalışanlar, eski çalışanlar veya iş ortakları tarafından gerçekleştirilen kasıtlı ya da ihmalkar eylemler, kritik bilgilerin sızmasına veya zarar görmesine neden olabilir.

Yaşanmış Örnek: 2014 yılında Morgan Stanley’de çalışan bir finans analisti, 350.000 müşterinin kişisel bilgilerini çaldı ve bu bilgileri internette yayımladı. Bu olay, firmanın itibarına ve müşteri güvenine ciddi zarar verdi.

3. Tedarik Zinciri Saldırıları

Tedarik zinciri saldırıları, büyük ölçekli firmaların iş ortakları veya tedarikçileri üzerinden gerçekleştirilen saldırılardır. Bu tür saldırılar, firmanın güvenlik önlemlerini aşarak zayıf halkaları hedef alır.

Yaşanmış Örnek: 2020 yılında SolarWinds tedarik zinciri saldırısı, birçok büyük ölçekli firmanın ve devlet kurumlarının sistemlerine sızılmasına neden oldu. Saldırganlar, SolarWinds’in Orion yazılımına zararlı yazılım yerleştirerek birçok kuruluşun ağlarına erişim sağladı.

4. Fidye Yazılımları

Son yıllarda en çok artan siber saldırı yöntemi Ransomware saldırılarıdır. Fidye yazılımları, verileri şifreleyerek erişimi engelleyen ve çözme karşılığında fidye talep eden zararlı yazılımlardır. Büyük ölçekli firmalar, geniş veri tabanları ve operasyonel önemleri nedeniyle bu tür saldırılara hedef olabilir.

Yaşanmış Örnek: 2017 yılında WannaCry fidye yazılımı saldırısı, dünya çapında birçok büyük firmayı etkiledi. Bu saldırı, İngiltere’nin Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) dahil olmak üzere birçok büyük kuruluşun operasyonlarını durma noktasına getirdi.

5. Veri İhlalleri

Büyük ölçekli firmalar, geniş müşteri ve iş ortağı veri tabanları nedeniyle veri ihlallerine karşı savunmasızdır. Veri ihlalleri, hem finansal kayıplara hem de itibar kaybına yol açabilir. Veri ihlallerinin önüne geçmek için sadece DLP, IPS/IDS gibi teknik çözümler yetmez. Daha etkin ve asimetrik yaklaşımlar gerekmektedir.

Yaşanmış Örnek: 2013 yılında Target, büyük bir veri ihlali yaşadı ve 40 milyon kredi kartı bilgisi çalındı. Bu olay, firmaya milyonlarca dolarlık maliyet ve ciddi itibar kaybı getirdi.

Regülatif Beklentiler

Büyük ölçekli firmalar, veri güvenliği ve gizliliği konusundaki yasal düzenlemelere uymak zorundadır. Bu düzenlemeler, firmaların veri koruma politikalarını belirler ve uyulmaması durumunda ciddi cezalar uygulanabilir.

  • KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu): Türkiye’de kişisel verilerin korunması amacıyla yürürlüğe giren bu kanun, veri işleme faaliyetlerinin belirli kurallara uygun olarak gerçekleştirilmesini zorunlu kılar.
  • GDPR (General Data Protection Regulation): Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan bu düzenleme, kişisel verilerin korunması ve işlenmesi konusunda sıkı kurallar getirir. Büyük ölçekli firmalar, bu düzenlemelere uymadıkları takdirde büyük cezalarla karşılaşabilir.
  • HIPAA (Health Insurance Portability and Accountability Act): ABD’de sağlık sektöründe kişisel sağlık bilgilerinin korunmasını amaçlayan bu düzenleme, sağlık hizmeti sağlayıcılarının ve iş ortaklarının veri güvenliği önlemlerini almasını zorunlu kılar.

Büyük ölçekli firmalar, siber güvenlik ve bilgi güvenliği risklerine karşı hazırlıklı olmalı ve bu riskleri minimize etmek için etkili stratejiler geliştirmelidir. Güçlü güvenlik politikaları, çalışanların bilinçlendirilmesi, düzenli güncellemeler ve güvenli veri yönetimi, bu stratejilerin temel unsurlarıdır. Ayrıca, regülatif beklentilere uygun hareket etmek, olası yasal sorunları önlemek için kritik öneme sahiptir. Siber güvenlik konusunda profesyonel destek almak, büyük ölçekli firmaların kendilerini daha iyi korumasına ve güvenli bir şekilde operasyonlarını sürdürmesine yardımcı olabilir.

Eğer siz de büyük ölçekli firmanızın siber güvenlik ve bilgi güvenliği risklerini en aza indirmek istiyorsanız, Secure Fors Siber Güvenlik Çözümleri olarak profesyonel destek sağlamaktan mutluluk duyarız. Daha fazla bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

📞 0850 305 4223

🌐 Secure Fors

📩 bilgi@securefors.com

Her zaman yanınızda olmak ve sizi siber tehditlere karşı korumak için buradayız!

Sosyal medyada paylaş
Facebook
Twitter
LinkedIn
Telegram